Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Bu sabah Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin Tahran’da ikamet ettiği meskun mahalde uğradığı hunhar suikast neticesinde şehit olması Ortadoğu’yu saran kaosu çok daha derinleştirecektir. İsrail’in Gazze’ye ve nihai aşamada Lübnan’a yönelik saldırılarına eşzamanlı olarak İsmail Haniye’nin katledilmesi hiç şüphesiz vahim sonuçlar doğuracaktır. Mezkur suikastin İsrail Başbakanı’nın ABD ziyareti sonrasında, üstelik Tahran’da gerçekleşmesi tesadüfi olmasa gerektir. Terör eylemini yapan kadar siparişi ve ihaleyi veren, destek sağlayan, ortam açan elbette ağır sorumluluk altındadır.
"Kartlar açık oynanmakta, adı konulmamış bir savaş hali tedavüldedir"
Haniye suikastinin çok boyutlu yansımaları ve operasyonel yankıları kaçınılmazdır.
Kartlar açık oynanmaktadır. Adı konulmamış bir savaş hali tedavüldedir.
Mazlum bir halkın sistematik şekilde imhasına sessiz ve seyirci kalan uluslararası toplum derhal harekete geçmek, bir yanda önleyici, diğer yanda da cezalandırıcı müdahalelerde bulunmak mecburiyetindedir.
Ortadoğu’daki çatışma alanlarının kademeler halinde genişlemesi toplu ve yaygın bir savaşın adeta işaret fişeği mahiyetindedir. Tehlike çok ciddidir. Tehdit çok büyüktür. Daha üzücü olanı ise İsrail ile Filistin arasında barış umutlarının gittikçe kösteklenmesi ve körelmesidir. Bu karanlık tablonun başta İsrail olmak kaydıyla hiçbir ülkeye faydası dokunmayacaktır. Artık sorun iki devlet arasında yaşanan bir çatışma olmaktan hızla uzaklaşırken, bunun yanında ve fevkinde hak ile batılın, mazlum ile zalimin, haç ile hilalin, şehit ile caninin, merhamet ile melanetin, vicdan ile vandallığın kutuplaşmasına tam olarak evrilmiştir.
Tarihin keskin virajlarıyla karşılaştığımız bugünlerde, İslam ülkeleri mutlak surette bir değerlendirme yapmak, ölüm sessizliğinden kurtulmak, üç maymunu oynayan atalet ve acziyetten derhal vazgeçmek durumundadır. Aksi halde son pişmanlığın en küçük müessir sonucu olmayacağı gibi insani ve İslami değerler açısından da sıralı iflaslar resen ifşa ve ilan edilmiş sayılacaktır.
Hamas Siyasi Büro Şefi Sayın İsmail Haniye’ye ve soykırımda hayatlarını kaybeden diğer bütün Filistinli şehitlere Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, Filistin halkıyla baş sağlığı dileklerimi paylaşıyorum."
"Bu sabah Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin Tahran’da ikamet ettiği meskun mahalde uğradığı hunhar suikast neticesinde şehit olması Ortadoğu’yu saran kaosu çok daha derinleştirecektir. İsrail’in Gazze’ye ve nihai aşamada Lübnan’a yönelik saldırılarına eşzamanlı olarak İsmail Haniye’nin katledilmesi hiç şüphesiz vahim sonuçlar doğuracaktır. Mezkur suikastin İsrail Başbakanı’nın ABD ziyareti sonrasında, üstelik Tahran’da gerçekleşmesi tesadüfi olmasa gerektir. Terör eylemini yapan kadar siparişi ve ihaleyi veren, destek sağlayan, ortam açan elbette ağır sorumluluk altındadır.
"Kartlar açık oynanmakta, adı konulmamış bir savaş hali tedavüldedir"
Haniye suikastinin çok boyutlu yansımaları ve operasyonel yankıları kaçınılmazdır.
Kartlar açık oynanmaktadır. Adı konulmamış bir savaş hali tedavüldedir.
Mazlum bir halkın sistematik şekilde imhasına sessiz ve seyirci kalan uluslararası toplum derhal harekete geçmek, bir yanda önleyici, diğer yanda da cezalandırıcı müdahalelerde bulunmak mecburiyetindedir.
Ortadoğu’daki çatışma alanlarının kademeler halinde genişlemesi toplu ve yaygın bir savaşın adeta işaret fişeği mahiyetindedir. Tehlike çok ciddidir. Tehdit çok büyüktür. Daha üzücü olanı ise İsrail ile Filistin arasında barış umutlarının gittikçe kösteklenmesi ve körelmesidir. Bu karanlık tablonun başta İsrail olmak kaydıyla hiçbir ülkeye faydası dokunmayacaktır. Artık sorun iki devlet arasında yaşanan bir çatışma olmaktan hızla uzaklaşırken, bunun yanında ve fevkinde hak ile batılın, mazlum ile zalimin, haç ile hilalin, şehit ile caninin, merhamet ile melanetin, vicdan ile vandallığın kutuplaşmasına tam olarak evrilmiştir.
Tarihin keskin virajlarıyla karşılaştığımız bugünlerde, İslam ülkeleri mutlak surette bir değerlendirme yapmak, ölüm sessizliğinden kurtulmak, üç maymunu oynayan atalet ve acziyetten derhal vazgeçmek durumundadır. Aksi halde son pişmanlığın en küçük müessir sonucu olmayacağı gibi insani ve İslami değerler açısından da sıralı iflaslar resen ifşa ve ilan edilmiş sayılacaktır.
Hamas Siyasi Büro Şefi Sayın İsmail Haniye’ye ve soykırımda hayatlarını kaybeden diğer bütün Filistinli şehitlere Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, Filistin halkıyla baş sağlığı dileklerimi paylaşıyorum."