Sosyolog ve Aile Danışmanı: Raziye TATIK'tan ''Merhabalar''

Merhabalar, Bu haftadan itibaren artık her hafta bu köşede sosyoloji, çocuk gelişimi, aile danışmanlığı içerikleri ile sizlerleyim







Merhabalar,
Bu haftadan itibaren artık her hafta bu köşede sosyoloji, çocuk gelişimi, aile danışmanlığı içerikleri ile sizlerleyim.
Çocuklar bizim her şeyimiz!
Onlar bizim geleceğimiz, umutlarımız…
Bu konuda ise ailenin önemi çok büyük! Ben de çocuk ve aile sevgimi bu konuda almış olduğum eğitimin bana kazandırdıklarını elimden geldiğince sizlerle paylaşmak istiyorum.
Her zaman söylediğim gibi “Sağlıklı aile, sağlıklı ebeveyn ve sevgi dolu çocuklar dünyanın her yerinde olsun!”
Çocuk…
Hiç bu kelimenin içeriğini düşündünüz mü?
Çocuk ne demek?
Bundan üç yıl öncesine kadar çocuk kelimesinin anlamını bildiğimi sanırdım ta ki çocukların fiziksel gelişimlerini, psiko/motor gelişimlerini ve bilinçsel gelişimlerini öğrenene kadar.
Ne zaman ki -çocuğu çocuk yapan özellikleri- öğrendim, işte o zaman bu konuda ne kadar eksik olduğumu anladım.
Çocuk bir yaşam demek; umut, bir evin neşesi ve gelecek, geleceğimiz demek!
Eminim her biriniz muhteşem anne ve babalarsınız, çocuklarınızın birer kahramanı…
Çocuklarınız için her şeyi yapmaya çabalıyorsunuz.
Hiç düşündünüz mü?
“Bir çiçeğin nasıl çiçek olduğunu? Ve ya o çiçeğin nasıl yetiştiğini?”
Böyle bakınca, “evet düşünmedik” dediğinizi duyar gibiyim.
Oysaki bir çiçeğin nasıl yetiştiğini bilmeden büyütmeye çalışırsak o çiçek sadece çiçek açar!
Ya da tomurcuk olarak kalır…
En kötüsü ise solabilir!
Çocukta çiçek gibidir, onu tanımadan büyütmek sadece zarar vermektir.
Haydi, gelin sizin çiçeğinizi yani çocuğunuzu birlikte tanıyalım mı? Ne dersiniz?
İki kişi olarak bir yola çıktınız, en mutlu gün, ultrason sonucu ile üç kişi olacağınızı öğrendiniz.
Ailenize küçücük bir birey dâhil oluyor. Doğum öncesi dönem başladı!
Dokuz ay şöyle bir bakınca çok uzun bir zaman gibi gözükse de bebeğinizin baş kısmından kuyruk sokumuna kadar tüm organları bu dönemde gelişiyor.
Gelişim döneminin en hızlı olduğu dönem dokuz ay…
Bu dönem gelişim yönünden hızlı olduğu kadar riski de fazladır. Onun için bu dönemde riski en aza indirmek için elimizden geldiği kadar çabalamamız gerekmektedir.
Her şeyin başında rutin, kadın doğum doktorları tarafından kontrollerimizi yaptırmamız gerekmektedir.
Bunun dışında örneğin; anne çalışıyor ise çalıştığı ortam çok önemlidir. Annenin uyku düzeni ve beslenmesine kesinlikle dikkat etmesi gerekmektedir.
Babanın bebekle yapacağı sohbet, annenin hisleri; üzüntü, sevinç, hayat enerjisi vs…
Anne stresli bir ortamda çalışıyorsa çocuk doğduktan sonra huysuz olabilir ya da anne üzgünse bunu çocuk çok çabuk hisseder. Hele babanın anne karnında bebekle sohbet etmesi doğduktan sonra bebeğin o sesi tanımasına ve ona güzel tepki vermesine yardımcı olur.
Kısacası anne ne hissederse bebek onu hisseder!
Dokuz ayımız geçti ve bebeğimizi kucağımıza aldık “yeni doğan” dönemi başladı.
Bebeğimizin boy uzunluğu 50cm civarında, ağırlığı ise 3-3,5 kg aralığında olmalıdır. Bu durum cinsiyete göre değişiklik gösterirken kız bebekler de boy biraz daha kısa ve kilo biraz daha az olabilir.
Sakın burada şu anlaşılmasın, “Benim bebeğim ideal sınırın altında ya da üstünde korkmalı mıyım?” değil!
Bir uzman hekim kontrolünden sonra en güzel cevabı doktorlarımız bize vermektedir.
Çünkü her çocuk birbirinden farklı milyonlarca özellik ile dünyaya gelir.
Fiziksel gelişimin bir uzman tarafından belli bir dönem izlenmesi çok önemlidir.
Çocuklarımızda diğer önemli gelişim ise psiko/motor gelişimidir.
Fiziksel gelişime bağlı gelişen psiko/motor gelişimi bebeğimizin; hareketini, küçük kas ve büyük kas motorlarını inceleyen gelişimdir.
Bebeğimizi anne sütü ile beslediğimiz anda annenin memesini tutması ve emmesi, nefes alıp verişi, irkilmesi, aniden çekilmesi yani kısaca yaptığı tüm refleksleri yeni doğan bebekte görülmesi gereken psiko/motor gelişimleridir.
Bu hareketlerden bir tanesini yapamıyor ise kesinlikle bir uzmana başvurulmalıdır.
Bebeğin her döneminde dünyaya alıştıkça hareketleri değişir ve gelişir.
Örneğin, bebeklik döneminde bebeğin oturabilme, yürüyebilme ve ayakta durma hareketleri sağlıklı bir şekilde ilerlemiyorsa bunun içinde bir uzmana danışmak gerekir. İlerleyen zamanda yapamadığı her hareket farklı bir başlangıcı doğurur…
Her saniye olamasa da çocuklarımızın değişimlerini sağlıklı gözlemlememiz gerekmektedir.
Gerektiğinde hiç çekinmeden bu konuda uzman hekimlerimize başvurmalıyız.
En başta dediğim gibi “Çocuklar bizim geleceğimiz!” geleceğimizi iyi tanımalı ve doğru yönlendirmeliyiz.
Sağlıklı aile, sağlıklı ebeveyn ve sevgi dolu çocuklar dünyanın her yerinde olsun!
Bilinçli ebeveynler bilinçli çocuklar…
Sevgi ve sağlıkla kalmanızı dilerim.
Raziye TATIK