MİLLİ EĞİTİM'DE YOLUN SONU...

MİLLİ EĞİTİM'DE YOLUN SONU! CESURLAR BİR DEFA ÖLÜR KORKAKLAR HERGÜN…

MİLLİ EĞİTİM’DE YOLUN SONU!
CESURLAR BİR DEFA ÖLÜR KORKAKLAR HERGÜN…

... BORNOVALI ....


İzmir Milli Eğitim’de yapılan yanlışlıkları gazete haberlerimiz ve köşe yazılarımızda epey bir süredir yayınlıyoruz.

Yapmış olduğumuz haberler ne kadar araştırmacı olduğumuzu ve ilk başlarda da yazdığımız gibi “Asli görevliler asli görevini yapmazsa biz vicdani görev olarak bunları yazarız” dedik…
Dün bunları yazmaya korkan bazı meslektaşlarımız bugün “Kral çıplak mı?” dememizden cesaret alıp Milli Eğitim dosyası yayınlamaya bile başladılar.
…ama farkımız, bizler kişileri değil sistemin yanlışlıklarını dile getiriyoruz…
Sahte ehliyet, para karşılığı verilen haksız kazanç vs. ama bu sadece buz kütlesinin görünen yüzü birde görünmeyen yüzü var; ehliyet alan sürücü trafikte ve trafik canavarı, trafik terörü olmaya devam ediyor. Üç kuruş için hem kendi hem de halkın canını tehlikeye atıyor.
Bir diğeri ise Bornova’nın başarılı öğrencilerinin bulunduğu proje okulu!
Okul kantinlerini boşaltıp, kendileri işletmesi, denetimin olmaması vs. yine okul halı sahalara geriye dönük beş yıllık sahte sözleşme yapılması… 2020’de pandemi dolayısıyla okulların kapalı olması ve genelgeyle “Hiçbir sözleşme yenilenmeyecek” denmesine rağmen geriye dönük sözleşmeler yapılması.
Okullarda öğretmenlerin geçici görevlendirme ile başka okullara yollanması, bu öğretmenlerin yerine teftiş kurulundakilerin çocuklarına ücretli öğretmenlik yaptırılması. (Beyimizin kızı okuldan yeni mezun olmuş malum staj yapması lazım Buca gibi bir yerde ama bu Işılay Saygın Okulunda tecrübeli öğretmenler arasında değil!)
Milli Eğitim’de planlamanın “yerlerde” olduğunu birçok kez yazdık, kimi okullarda memurlar fazla kimi okullarda okul aile birliği üzerinden memur çalıştırılmakta.
Okul Aile Birliğinin asli görevi müdüre, çaycı ve sekreter temin etmek değil! Okul Aile Birliklerinin asli görevi çocukların güvenli ve sağlıklı bir eğitim görmesidir.
Bir diğer konumuzda; meslek edindirme okulları, artık bu yazı dizisi haline geldi.
Hatırlarsınız okulların taşınma esnasında okul içinde kullanılan makinelerin kaybolması ve haksız yere taşıma firmalarına ücret ödenmesi… Bizim yazılarımız olmasaydı meslek okulundaki bu dosya kapatılıyordu.
Yok öyle…
Neydi sizin planınız? Dur bir tahmin edeyim; dokuz ayda üçüncü okula taşındın, son iki okulu gündeme alındı, ilk taşınan okul malzemeleri kayıp, ee ne olacaktı şimdi? Okul kapanınca unutulup gidecekti…
Maske makinesi jelâtini açılmamış halde dururken İzmir’de en çok maske üretip satan okul bunu nasıl başardı işin sırrı il ve ilçe müdürlüklerinde. Bu devlete vurulmuş en büyük zarar… Bu da yetmedi öyle bir darbe daha vuruldu ki o maddi değil manevi değerleri çürüttü, şehit ve gazi yakınlarını derinden yaraladı…
Sahte belgelerle hem maddi ham manevi zarar verildi…
Maddi zarar bir şekilde çözülür ama manevi zararın çözülmesi maalesef mümkün değil!
Bu belgeler ne mi?
Meslek edindirme okulu meslek sahiplerine sertifika vermektedir. Buraya kadar her şey normal ve dosyaları da mevcut…
…ama gel gör ki usulsüz verilen sertifikalar var… Hepsi de bilgisayarlar da tek tek kayıtlı. Peki, “Bu belgeler ne işe yarar?” diyeceksiniz.
Diyelim bir iş yeri açmak istiyorsunuz meslek sahibi elinde belgesi olanlar her zaman öncelikli kişilerdir.
“Buz dağının görünen yüzü” Demiştik ya işte bir tanesi… Şimdi buna da çıkıp birileri “aman be ne olmuş” diyecektir. Ben de diyorum ki “onurlu ve dürüst bir müdür/müdür yardımcısı için bu durum “ONURSUZLUK” değil de nedir?
Şimdi sıkı durun, bakın burada ne var; “Bu belgeler hainleriçin yurt dışına çıkabilmek adına görev belgesi ola bilir..!Bu belgeyi alan yurtdışına kaçtı’ğı iddia ediliyor.Evet, sizlerde biliyorsunuz ki üç/dört bine yakın kişi gitti ve yarısından azı geri döndü. Eminim ki devletimiz bunları tespit edip gerekli cezayı verecektir.
Hiçbir hainlik cezasız kalmaz…
Belgeyi veren o okul müdür ve müdür yardımcılarımız var ya “Minareyi çalan kılıfını hazırlarmış” misali kılıfım hazır der ve çıkar işin içinden.
…ama dur! Çekirge…
Bir sıçrar iki sıçrar üçte dikkat et yakalanmayasın.
“Nasıl bu kadar iddialı konuşuyorsun?” diyenler olacaktır tabiî ki de bizim elimizde belgelerimiz var unutmayın hiçbir iddianın arkasında durmamazlık yapmadık. Bu bizim vicdani görevimizdir.
Geçte olsa meslektaşlarımıza teşekkür ederim. Bizler bir yol açtık. Arsızın yüzsüzlüğü, haklının umudunu kırmamalı. Zalimler kadar mazlumlarda cesur olursa sorun çözülür. Yürekli cesur meslektaşlara selam olsun. Cesurlar bir defa ölür, korkaklar her gün…