"Kalafat'tan İzmir yerel yönetimlere  Sert Eleştiri: Şişmiş Bütçeler, Yatırımı Olmayan Vaatler"

İzmir Türk TV'de "Her Şeyi Konuşalım" programına konuk olan Yerel Yönetimler Uzmanı Mehmet Ali Kalafat, ilçe belediyelerinin bütçelerini gerçekçi bulmadığını ve hizmetlerin yetersiz olduğunu dile getirdi.

Haber / Hüsne SALI 

İzmir Türk TV'de "Her Şeyi Konuşalım" programına konuk olan Yerel Yönetimler Uzmanı Mehmet Ali Kalafat, ilçe belediyelerinin bütçelerini gerçekçi bulmadığını ve hizmetlerin yetersiz olduğunu dile getirdi. Şişmiş personel kadrolarına ve milyonlarca lira bütçenin karşılıksız kaldığına dikkat çeken Kalafat, İzmir körfezindeki çevre kirliliği ve kötü koku sorunlarının da yıllardır çözülemediğini belirtti. Kalafat, ayrıca Tunç Soyer'in seçim vaadindeki körfezde yüzme iddiasının hâlâ gerçekleşmediğini vurguladı.


Yerel Yönetimler Uzmanı Mehmet Ali Kalafat, İzmir'in körfez bölgesinde yıllardır süren çevre kirliliği ve kötü kokularla ilgili eleştirilerini dile getirdi. Kalafat, İzmir’in geçmişte körfez ve koku problemi ile anıldığını belirterek, bu durumun şehre olumsuz bir imaj kazandırdığını ifade etti. Özellikle Burhan Özfatura döneminde başlatılan Büyük Kanal Projesi'nin yeterli teknik donanımla desteklenmediğini vurgulayan Kalafat, Çiğli bölgesindeki arıtma tesislerinin modernize edilmediğini ve bu nedenle denize atılan atık suların tam olarak arıtılamadığını belirtti. Bu durumun çevre kirliliğine ve rahatsız edici kokulara neden olduğunu ifade etti.


“Herhangi Bir Somut Yatırım Yapılmadı”
Tunç Soyer’in seçim dönemi vaadinde körfezde yüzme iddiasında bulunduğunu hatırlatan Kalafat, son beş yıl içinde herhangi bir somut yatırım yapılmadığını söyledi. Soyer döneminde çevre sorunlarının çözüme kavuşmadığını, yosun ve koku problemlerinin Mavişehir’de sahile vurduğunu belirtti. Çevre bakanlığının ve denetim mekanizmalarının da görevlerini yerine getirmediğini vurguladı.


Kalafat, sorunların çözümünün mümkün olduğunu belirterek, Aziz Kocaoğlu döneminde önerilen büyük ilçeler arasında merkezi bir tesis kurulması fikrini yeniden gündeme getirdi. Bu tür projelerin, biyolojik atıkları enerjiye dönüştürerek belediye bütçesine büyük yük getirmeden uygulanabileceğini ifade etti.


Kalafat,Bu durumun sorgulanması gerektiğini ve merkezi hükümetin bu konulara daha duyarlı olması gerektiğini belirtti. Emlak vergilerinin neden toplandığını ve son beş yıl içinde yapılan yatırımların değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

 


Daha sonrasında Kalafat, 
“İnsanlar bu emlak vergilerini niye veriyor? Sen niye emlak vergisi veriyorsun? Spor alanı gibi faaliyetler yapsın diye veya eş dost ile parklarda kafelerde otur diye. Hep birlikte bakalım son 5 yıldır, Karşıyaka devretmiş, çiğli devretmiş, bayraklı devretmiş, konak devretmiş, Buca ne üretmiş bakalım bunlara. Bunların artık sorgulanma zamanı. Bunlar artık ideolojik olarak yaklaşılacak bir konu değil.“


Urla'nın cazibe merkezi haline geldiğini belirten Kalafat, imar uygulamalarının hakkaniyetli bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, yangın sonrası orman alanlarının hızla yeşillendirilmesi ve yangınların sabotaj ihtimaliyle ilgili araştırmalar yapılması gerektiğini ifade etti.


“Birileri Hainlik Yapıyor, İhanet Ediyor”
Yangın hakkında konuşan Kalafat, “Yanan yerlerin daha çok Orman Bakanlığı nezdinde veya belediye nezdinde. Çalışmalarını bir an önce gerçekleştirmesi lazım. Yangın unutuldu gerçekten. Tabi o yangında sabotaj olma olasılığı da çok yüksek. Esas ben şunu istiyordum, bu yangınları çıkaran insanlara ceza uygulanması gerekiyor. Çünkü aynı anda 7 - 8 yerde bir anda yangın çıkmaz. Bu da işte meteorolojik verilere göre birileri hainlik yapıyor, ihanet ediyor. Kimse bunlar bir an önce bulunması lazım. Çünkü şu andaki gözetleme ve denetim sistemi bu şehir’i çözebilecek şekilde. Oraya giren araba nerede durmuş, o bölgedeki hayvanların telef olması gerçekten içimizi yaktı.”


Son olarak, Kalafat emekli maaşının 12.500 TL Olduğu bir yerlerde kamu hizmetleri ve internet fiyatları konusundaki eleştirilerini dile getiren Kalafat, devletin internet ve TV hizmetlerinde vatandaşlara daha uygun fiyatlar sunması gerektiğini belirtti. Avrupa’daki benzer uygulamalarla kıyaslandığında mevcut fiyatların yüksek olduğunu ifade etti.