... BİR İSTANBUL ...

BİR İSTANBUL Bir İstanbul Öncesinde sokaklar Başıboş kalabalıklığımın tek başına sustuğu Yeşili unutmuş Yetişmeye çabalayan kahraman bir ordu Altı on beş vapurunda simit olamazsan martıya Anasının eli

BİR İSTANBUL

Bir İstanbul
Öncesinde sokaklar
Başıboş kalabalıklığımın tek başına sustuğu
Yeşili unutmuş
Yetişmeye çabalayan kahraman bir ordu
Altı on beş vapurunda simit olamazsan martıya
Anasının elini öptüğüm patron
Her öpücüğe kaç yevmiye biçecek
Taharet musluğu bozulmuş o dairede

Bir İstanbul
Fazla mesaide bir kaldırım orospusu
Etek bulsa zillenecek
Babadan züppe yetmelere
Apış arasında
Namus düşkünü budala
Avradının tül çorabındaki kaçığa takılmış
Bekâret kemerinden medetle
Anahtar paspasın altında

Bir İstanbul
Ötede
Onun bunun çocuğu bir cinayet
Boş kovanlarda adamlık derdinde
Sülalesi öpülmüş ortaçağ şövalyesi
Üstelik
Beyoğlu meyhanelerinde Müslüm baba dinliyor
Hassiktir
Kurban ol
Köpek öldüren sarhoşluğuma

Bir İstanbul
Ayyaş bir matbaa
Firari boyalarla olay satıyor
Yazıyor yazıyor
Patronun emrettiği her şeyi yazıyor
Köşe de geçmişten sabıkalı ayakkabı boyacısı
Şaha kalkmış makalelerde şahit
Kalemler üç beş para

Bir İstanbul
Villasının kapısında üryan bir çocuk
Temizlenmeye çalışır kâğıt mendille
Abi ya bir mendil alsana
Üzerinde alınteri izleri var beğenmez
Milyon dolarlık serseri
Arka camda arabesk bir yürekle de yazılmış ha
Beni yıka
Temizlenecek sanki top sakallı hergele

Bir İstanbul
Tv de çokbilmiş bir profesör
Ucuzdan diplomalı
Dişlenmiş bir elma üstünden
Memleket kurtarıyor
Kıçında Pierre Cardin don
Pembe
Vatan millet Sakarya
Haydeee.

Bir İstanbul
Sonradan görme leş kargaları ortalık da
Siyasetten kravatlı kimisi
Doğuştan göbeği geniş
Öpme telaşında sol kulak arkasından
Amele emeklisi gururlu fukarayı
Elde var aç akbaba
Doyamıyor
Cepte akrep tarlası

Bir İstanbul
Yahya Kemal’in baktığı tepe
Orhan Veli’nin olmayan huzurundan bir haber
Nerde Ümit Yaşar’ın yorgun şehri
Nerde Necip Fazıl’ın can katanı
Sabahattin Ali’nin köprüsünde sabah yok
Yüreğe ev sahibi o sahipsiz şehirde
Masal bu ya
Bir İstanbul
Güzeli yok

Heyyt be gözünü sevdiğim Anadolu’m
Bir el atıver ucundan sevabına
Can çekişen şu zavallı şehre
Mertlik taşı
Veysel’in toprağını taşı
Maviden geçeli çok oldu ya zaten
Yeşil taşı
Küf kokulu beyinlere
Azıcık insanlık taşı
Karakoç’un kalemin den
Ahmed Arif şiirini taşı

Korkma İstanbul
Korkma ölmeyeceksin
Anadolu ayakta.

Ömer Yazıcı