ARAŞTIRMACI VE UZMAN PSİKOLOG KAZIM YURDAKUL İLE GÜNDEME DAİR

SORU1: Değerli hocam, söyleşiye sizi tanıyarak başlayalım? -Tabii

SORU1: Değerli hocam, söyleşiye sizi tanıyarak başlayalım?

-Tabii. 1973 İstanbul doğumluyum. ODTÜ ve İstanbul Üniversitesi mezunu uzman psikologum. 20 yıldır dünyanın çeşitli ülkelerinde davranış, yönetim, ve iletişim eğitimleri veriyorum. Üniversitelerde yüksek lisans ve seminer düzeyinde dersler verdim. Araştırma çalışmalarında yer aldım. Ortak yazarı olduğum 4 araştırma çalışması, editör olduğum iki kitabın yanında, biri roman, dördü siyaset tarihi, biri deneme, dördü psikoloji alanında olmak üzere 11 kitabım yayınlandı.

SORU2: İçinde birbirinden çarpıcı açıklamaların bulunduğu “Asil Kan’’ adlı romanınızın çıkış hikayesini anlatır mısınız?

-2007 yılında, şahit olduğum bir konuşma sırasında, aslen herkesten fazla bir bilgim olmamasına rağmen, tamamen sezgilerime dayanarak şunları söyledim:

-Bu konuştuğunuz kişi Atatürk değil.

-Ne senin savunduğun ne de senin nefret ettiğin değerler, işler onun değil bence. Kafamda oturmuyor.

-Bence, Atatürk konusu netleştiğinde, bu milletin % 80’i ortak bir akılda buluşacak.

-Ve bence Atatürk’ü bugünkü başbakan, ilerde anlatacak.

Şimdi tabi sezgi deyince, pek anlatılmadığı için insanlar bilmez. Sezgi, insanın farkında olarak öğrendiklerinden milyarlarca kat fazla veriyi farkında olmadan alıp işlediği aklın bir ürünüdür. Sezgiyi fark edebilmeyi bilirseniz, sezgi yanılmayan en güçlü veri olacaktır. Bunu Gazali de anlatır. Bugün ABD istihbarat kurumları da…

Bu bağlamda ben yıllarca, özellikle de Türk Devletimizin “Mücadele bayrağını göklere çektiği’’ 2009 yılı itibariyle Sayın Cumhurbaşkanımızı herkesten farklı bir gözle ve detayla takip ettim. Bakın ben 2009’a Sayın Cumhurbaşkanımızı pek sevmezdim. Ama bazen tek bilgi bütün bakış açınızı değiştirir.

Bu konu özelinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın Atatürk’e değinimlerini herkesten farklı bir gözle dinliyordum. Keza Erbakan Hocamızı araştırdığımda herkesin farklı değerlendirdiği “Bu millet yaptıklarınızı unutmayacak’’ sözü benim nezdimde başka bir anlam buluyordu. Cumhurbaşkanımızın 2010 Mısır konuşması, Erbakan Hoca’nın 10 Kasım konuşması yine Cumhurbaşkanımızın 2014 ve 2016 yılı 10 Kasım konuşmaları, o kadar ilginç cümlelerle dolu ki.

2018 yılında geldiğimizde Sayın Cumhurbaşkanımız şu cümleyi kurmuştu.

“Arşivleri topluyorum. Milletime anlatacağım. Bu konuyu sonsuza dek, müspet içinde kapatacağız.’’

O gün benim bayram günümdü. Düşünsenize ben bunu 11 sene önce, herkes söylediğimde kahkaha atarken sezmiştim. O kadar inanmıştım ki, takip etmiş ve takibimin her aşaması da inancımı güçlendirmişti.

2019’un yaz aylarında o arşivlerden dünyanın hiç bilmediği bir kısmı bana ulaştı. Böylece süreç başlamış oldu.

“ÇOĞU BİLGİLER MUSTAFA KEMAL’İN ÖZ KARDEŞİNİN TORUNLARI İLE ULAŞTI.’’

SORU3: Size bu arşivdeki bilgiler nasıl ulaştı hocam? Kimden?

-Detaya inmeden cevap verecek olursam, Mustafa Kemal’in öz kardeşinin torunları ile. Çakır oğlu ailesi…

SORU4: Atatürk hakkında bilinmeyen çok şey var aslında. Atatürk’ün İslam dinine bakış açısı sizce nasıldı?

-Kısaca yanıtlayayım. Mustafa Kemal Atatürk, özel yetiştirilmiş  Türk İslam, diğer bir değişle Ehli Beyt mücahidi bir Türkmen adamıdır. Hakkında ortaya atılanlar sadece safsatadır. Safsata boş söz demek değildir. Batının en güçlü silahıdır safsata.  O bağlamda Atatürk’e atılanların çöp değerinde olduğunu ben ”Asil Kan’’adlı kitabımda tek tek ispatladım. Nitekim kitabı okuyan ve Atatürk’ten nefret eden yüzlerce insandan muazzam geri dönüşler aldım.

“ZÜBEYDE HANIM MUSTAFA KEMAL’İN ANNESİ DEĞİL TEYZESİDİR.’’

SORU5: Atatürk’ün ailesi ve soyu hakkında Malatyalı olduğunu ve Annesinin Zübeyde Hanım, babasının Ali Rıza Bey olmadığını belirttiniz. Bu söylemlerinizin doğruluk açısından kanıtı mevcut mudur?

-Tabi ki…”Asil Kan’’ adlı kitabım iki bölümlüdür. Türk Devletinin son 500 yılı ve Atatürk’ü anlatır. İkinci bölüm ise; 40.000 nüfus, tapu, maliye, banka, vakıf, yazışma, mahkeme ve belgelere dayanarak Atatürk’ün gerçek ailesini anlatır.  Hepsini kitapta anlatıyorum, belgeleriyle…

Özetle söylemem gerekirse birincisi Zübeyde Hanım Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi değil teyzesidir. Annesi Ayşe Hanım’dır. Ali Rıza Bey ise babası değil eniştesidir. Atatürk beş yaşında Selanik’ e teyzesi Zübeyde Hanım’ın yanına gönderilmiştir. Aslen de Malatya Akçadağlıdır.

Bu arada bu kitap aslında bir özet yayınıdır. Önümüzdeki yıldan itibaren 4 cilt, genişletilmiş ve 2023’e kadar devam ettirilmiş şekilde yayınlanıp, bir eğitim kaynak kitabı olacak inşallah. Bazı bilgileri ise yazmadım. Belki ömrüm içinde onları hiç yazmayacağım. Ama herkes bilsin ki Atatürk’ü de Türk Devletini de insanlar nezdinden olumlu güçlendirecek bilgiler. Yani olumsuz oldukları için sakladıklarım değil.

SORU6: “Asil Kan’’ adlı romanınızda Atatürk’e yüzbaşı iken suikastlar düzenlendiğini ve hatta en sonunda öldürüldüğünü anlatıyorsunuz. Detaylıca anlatır mısınız?

Detaylar aslında kitapta mevcut ama özetlersem, 1905-1910 arası düzenlenen 10 suikast girişimi var. Bakınız Mustafa Kemal Atatürk 5 yaşında Selanik’e gönderilmiştir. O zamanlar Selanik oligarşisi devlete çok hakimdi. Devlette yukarı çıkabilmek için onların içine girmek gerekiyordu. Dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk Selanik’e onların okullarına sızdırıldı. Belli bir seviyeye geldikten sonra padişaha suikast ve örgüt kurmaktan 2 ay  içeri alınışı var. İncelediğimiz zaman bu iki ay süre içinde Atatürk, içerde değil Yıldız Sarayı’nda kalıyor. Bırakıldıktan sonra da kurmay oluyor.  Padişah kendini öldürmek isteyen adama ordu verir mi? Asil Kan’’ı okuduğunuzda göreceksiniz ki, ona değer veren her hocası, çocukluğundan bu yana onun nereye yol aldığını biliyordu.

“ÇOK NET SÖYLÜYORUM. İKİ SENE SONRA HERKES BU SIKINTILARI UNUTACAK.’’

SORU7: Türkiye’yi şuan ki sosyal, bilim, politik, sağlık ve ekonomik alanda nasıl buluyorsunuz?

-Son on yılın yansıması olarak dört yılda fiyat artışları ve salgın süreci tabi kişisel ekonomileri etkiledi. Ancak çoğunluk gibi dünü unutarak konuşursak ayıp ederiz. 1980-2000 arası 3800 kat artmış dolara 2000-2020 arası 5 kat artınca “mahvolduk’’ dersek ayıp olur.

İkincisi; eğitim, fiziki anlalar, hastaneler, yollar, köprüler, tüneller, manasında inanılmaz yollar kat edildi. Savunma sanayi, ağır sanayi, inşaat, sağlık alanlarında dünya ilk üçe girilir hale gelmiş. 37 olan büyükelçilik160 olmuş; Libya, Somali, Karabağ, Kıbrıs, Kuzey Irak, Kuzey Suriye de şaşılacak bir hâkimiyet ve nüfuz kurulmuş, Afrika’da onlarca ülkede tarım arazileri satın alınmış ya da kiralanmış. Uranyum, altın çıkarılan madenler kurulmuş.15 Ayrı ülkede askeri üsler oluşturulmuş vs… Evet şuan sıkıntılar var ama çok net söylüyorum. 2 sene sonra herkes bu sıkıntıları unutacak.

SORU8: ‘’2025 yılından sonra herkes Türkiye’de yaşamak isteyecek’’ dediniz. Bu sözünüzün sebebini açıklar mısınız?

-Bakınız ben 2009 yılında “Libya’da yönetim değişecek. Libya’nın bayrağı ay yıldız olacak. Libya Türkiye’den yönetilecek’’ dediğimde müneccimlik yapmadım.  1909-1911 arası Mustafa Kemal Atatürk ve Ay Yıldız Teşkilatı orada ne yaptı ona baktım. 1822’de Seddül Bahir yani Dışişleri Bakanı Akif Bey ne deklare etmiş ona baktım.

Bu bağlamda 5oo yıldır bir vesayet kıskacında sıkışan Devletimiz, 200 yıldır hazırlanıyor. 2009 yılında düğmeye basıldı. 2016’ da merkezde kendi bürokrasisini kendi hâkimiyetine aldı. Şuan dünyada Hanif Oğuz yani bizle beraber diğer 2 kutup ile pazarlıklar sürüyor. Diğer taraftan küreselci hanedanlar masadan atılmak üzereyken salgın, yangın vs ile çıkış arıyor. Afganistan’ı veriyor, Paris Antlaşmasını veriyor vb…

“2025’E KADAR İSRAİL KÜÇÜLECEK, ORTADA ABD DİYE BİR DEVLET KALMAYACAK.’’

SORU9:  Derin araştırmacı kimliğinizden ötürü bu soruyu sormak istedim. Bugüne kadar söylediklerinizin çoğu yerini buldu. 2023-2025 yılları ile alakalı öngörülerinizi alabilir miyim?

-ABD’de büyük ihtimalle Trump, az ihtimalle Haris başkan olacak. Petrol hâkimiyeti bitecek, dolar yerel para olacak. Türkiye asli sınırlarına kavuşacak. Kıbrıs tanınacak. Türkiye Cumhuriyeti kripto parasını açıklayacak. Keneş, İslam İşbirliği ve bazı Balkan ülkeleri bu kripto parayı esas alacak. Türkiye 2024’e girene kadar 2 seçim yaşayacak. Bu arada anayasa kökten değişecek. Mali ve adli genel aflar çıkacak.

2023’te Türkiye gasp edilmiş sınırlarında; Türk Paktı(Keneş), İslam paktı, Balkan Paktı’nın merkezinde(yakında atılacak 6A’dan itibaren) tamamen milli uyduları ile Ankara’da geliştirip, Afrika’da tarımını yaptığı temiz gıda ile kendi öz eğitim ekolü sayesinde dünyanın 2 ana kutbundan birisi olacak. Diğer İngiltere’dir. Çin bir kutup olamaz. Çin, İngiltere’nin buçuğu alan Aşkenazların sermayesine bağlıdır.

2025’e kadar; İsrail küçülecek, AB bölünecek, hatta bazı Avrupa Devletleri bölünecek. ABD diye bir devlet kalmayacak.

Bakınız ben “2025 yılına kadar ABD diye bir devlet kalmayacak’’ dediğimde yıl 2013’dü. Hala da söylüyorum. Bunu söylediğim tarih olan 2013 yılından bu yana medyada engelliyim. Hâlbuki iki hafta önce bu söylemi Trump dile getirdi. Ben ise 2013 den beri dile getiriyorum.

-Röportaj için teşekkür ederim.

-Ben teşekkür ederm…