Aksaçlılar'dan Diyanet İşleri Başkanlığı İle İlgili Hükumete Çağrı  

AKSAÇLILAR Derneği tekrardan gündemi etkileyecek bir çalışmaya imza attı. Hükumete yapılan çağrıda Diyabet işleri kurumuyla ilgili olarak kamuoyunda ses getirecek talepler ve öneriler sunuldu.

AKSAÇLILAR Derneği Genel Başkanı Ahmet BEREKET İmzasıyla yapılan çağrıda “ Son zamanlarda yaşadığımız ve Toplumumuzun her kesimini derinden yaralayan, küçük yaştaki çocuklarımıza, genç kızlarımıza, kadınlarımıza, sokak hayvanlarımıza yönelik şiddet, taciz, cinayet haberlerinin sayısı her gecen gün artarak devam ediyor. Elbette ki tüm bu yaşananların Ekonomik, Sosyolojik, Psikolojik pek çok sebebi olmasının yanında, bizce temel sorunun başında, toplumumuzun aile yapısının temelden bozulması ve başta ebeveynler olmak üzere, çocuklarımızın milli, manevi ve dini bilgilerden uzaklaşması gelmekte. Son günlerde, Ülkemizde yaşadığımız Aile içi şiddet, taciz ya da vahşice hislerle işlenen cinayetlere baktığımızda, Eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişilerin Psikolojik olarak bir sorunu yok ise, suç işleyen kişi ya da kişilerin neredeyse tamamına yakınının maneviyattan mahrum, bilinçaltında farklı güçler tarafından kontrol edildiğine inanan, günümüzde gençlerimizi esareti altın alan “DİZİM ”in esiri olmuş ve son örnekte olduğu gibi satanizmin etkisinde kalan ya da Yolu Allah, Kuran, Peygamber, Sünnet olanları tenzih ederek ifade ediyorum, Din eğitimi adı altında çeşitli Tarikat ya da Cemaatlerdeki istismarlara maruz kalarak yetişen ve neredeyse Din düşmanı olanların, intikam duygularıyla işledikleri cinayetlerin sayısı bir çığ misali artarak büyümekte. 
Bu temel tespitlerimizden sonra sorunun çözümünde, Diyanet işleri başkanlığımıza büyük görevler düşmektedir. Son verilere göre tüm bakanlılar içerisinde en fazla bütçeye sahip olan bakanlıklar arasında olan, 211,164 personeliyle de en geniş kadroya sahip bakanlıklardan biri olan, 95.00 din hizmetleri personelinin 70.000’e yakını İmam, 12.000 civarında Müezzin ve Kayyım, 3.000 civarında Vaiz ve Ceza evi Vaizi bulunan bir ülkede şayet Dinsizlik yayılmış, deizm gençlerimizi esir almış, uyuşturucu, içki, kumar vb. maddelerin kullanımı artmış, tacizler, kadın cinayetleri, hayvanlara yapılan eziyetler vb gibi toplum vicdanını derinden yaralayan olaylar önlenemez hale gelmişse, sorunun çözümündeki en büyük görevlerden biri de DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI VE ÖZELLİKLE DİN HİZMETLERİ PERSONELİ ’ne düşmektedir.


AKSAÇLILAR Olarak diyoruz ki. 
1) Camilerimiz Namaz saatleri dışında da acık tutulmalı ve din görevlisinin mutlaka mesai saatleri içerisinde Camide bulunması sağlanmalıdır.


2) Göz bebeklerimizden olan Din hizmetleri personelimizin, 5 vakit namaz, Cuma namazı, Bayram namazı, teravih namazı, Cenaze namazı dışında, mesai saatleri içerisinde, Din konusunda Vatandaşlarımız herhangi bir sorusu, sıkıntısı öğrenmek istediği bir konu ya da özel bir konusu var ise rahatça derdini anlata bileceği, din hizmetleri personelinin kendi alanında sorumluluğu altında buluna vatandaşlarımızın olduğu, aynı alile hekimliği sistemindeki gibi bir sistem getirilmelidir, Din hizmetleri personelimiz bölgelerindeki Vatandaşlarla Cami dışında da sürekli olarak diyalog halinde olmalı, toplumun nabzını tutmalı, Din konusunda, Vatandaşların öğrenmek istedikleri her ne var ise cami dışında da görevi devam etmelidir.


3) Milli eğitim bakanlığıyla koordineli olarak yapılacak bir çalışma ile Din hizmetleri personeli Okullarımızdaki din dersi öğretmenlerimize destek amaçlı okullarımızda sık sık çocuklarımızla sohbet programları düzenlemeli, çocuklarımızı gerçek manada Din konusunda bilgilendirilmelidirler.


4) Diyanet işleri başkanlığımızın koordinesinde, milli ve manevi manada çocuklarımıza, genel olarak da aileye yönelik olarak film vb. çalışmalar yapılarak tüm TV kanallarında zorunlu olarak yayınlanması sağlanmalıdır.


Sayısını çoğalta bileceğimiz bu çalışmalar hayata geçirilebilirse, toplumda bozulan Din olgusu düzeldikçe Ahlakta düzelecek, yakın gelecekte gider psikolojik, sosyolojik, ekonomik durumlarında düzelmesiyle inanamıyoruz ki, toplumumuzda travma etkisi yapan hadiseler tamamen bitmese de ciddi anlamda azalacaktır.


Bu duygu ve düşüncelerimizle AKSAÇLILAR olarak bir çözüm olarak sunduğumuz önerimizi ilgililerin ve Kamuoyumuzun takdirlerine sunuyoruz” dedi.