8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü! Ben de bir kadın olarak tüm kadınların bu özel gününü en içten duygularımla kutlayarak 'MUTLU OLUN KADINLAR' demek istiyorum

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü!
Ben de bir kadın olarak tüm kadınların bu özel gününü en içten duygularımla kutlayarak ‘MUTLU OLUN KADINLAR’ demek istiyorum.
Her ne kadar son zamanlarda bugün yani 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, “hediye şöleni” halini almış olsa da aslında bu günün 120 kadın işçinin hayatına mal olduğunu biliyor muydunuz?

Bundan dolayı ki ben bu günü kutlamalarla karşılayamıyorum…
Sadece güçlü bir kadın olduğum için kendimle gurur duyup; tüm güçlü kadınların, tüm emekçi kadınların, tüm ev hanımlarının kısacası bir kadın ve bir anne oldukları için saygı ile önlerinde eğilip sevgi ile bağrıma basıyorum.
Bu günün yani 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün çıkış sebebini kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum;
8 Mart 1857 yılında ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi çalışma şartlarını daha iyi hale getirmek için grev yapmışlar. Grevde çıkan arbededen dolayı polisin müdahalesi sonucu yüzlerce işçi fabrika içinde kilitli kalmış ve o esnada yangın çıkmış. Fabrika önünde kurulan barikatlardan dolayı 120 kadın işçi yangından kaçamamış ve oracıkta can vermişler.
İşte, bu yüzden yıllar sonra alınan birçok karar ile bu acı günün anısına ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ 120 kadını anma günü olarak belirlenmiş…
Ben de 120 kadını saygı, sevgi ve minnetle anıyorum!
Son zamanlarda çok fazla gündemde olan kadına yapılan şiddeti de bu vesile ile tekrar tekrar kınıyorum!
Şiddet!
Kadına yönelik şiddet…
Yıllarca şiddetle mücadele edilmiştir ama 21. Yüzyılda yaşıyor olmamıza rağmen hala her yanımızda şiddet gören insanlara rastlıyoruz. Bunlardan en büyüğü ise önünü bir türlü kesemediğimiz “Kadına yönelik şiddet!”
Şiddetin her türlüsü hiçbir şekilde kabul edilemez!
Fiziksel ve psikolojik olmak üzere ikiye ayrılan şiddet, toplumumuzun büyük bir sorunu olmaktadır.
Dünya sağlık örgütü (WHO) şiddetin tanımını “fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma ihtimali bulunması” olarak tanımlamaktadır.
Ve dünya genelinde her üç kadından birinin fiziksel veya cinsel saldırıya maruz kaldığını biliyor muydunuz? Bunu açıklayan ise yine ‘Dünya Sağlık Örgütü’.
Örgütün raporuna göre, kadınlara yönelik cinayetlerin yüzde 38'i birlikte oldukları kişiler tarafından işlenirken, hedef oldukları şiddet, kadınların yaşadığı depresyon ve diğer sağlık sorunlarının ana nedenidir.
Şiddeti önlemek için çeşitli cezalar uygulanmaktadır ama hiç birisi şiddeti tamamen bitirememiştir!
Çünkü şiddet çocukluktan gelen bir hastalık şeklidir. Çocuk ne görür ya da ne yaşar ise onu bilinçaltına yerleştirip çoğu kez farkında dahi olmadan uygular. Şiddet eğilimi olan kişilerin zaman içerisinde geçmişlerine yolculuk yapıp incelendiğinde konunun ispatı ortadadır.

Bizler elimizden geldiğince şiddetin her türlüsüne “HAYIR” demek için, bilinçli ebeveynler olarak çocuklarımızı yetiştirme şeklimize çok dikkat etmeliyiz.
Birçok kadın şiddete maruz kaldığı halde yıl kaç olursa olsun hala sessiz kalmaktadır. Bunun sebebi ise ya korkudan ya da kendini dışarıya şiddet gören insan olarak göstermek istememesinden kaynaklanmaktadır. Şiddet gören her üç kadından birisi bile hala sesini çıkarmazken, arada sesini dünyaya duyurmak isteyen milyonlarca kadın da vardır.
Şiddet!
Gündemimizin acısı. Kadına şiddet…
Sesi çıkmayan kadınlar! Sessiz çığlıklar...
Susmayalım, sessiz kalmayalım…
Bir kadın olarak umarım vermek istediğim mesajı kadın/erkek herkese sunabilmişimdir.
8 Mart Dünya Kadınlar günümüz ‘MUTLU OLSUN’, kadınlar mutlu olsun…
Sevgi ve sağlıkla kalın.
Esra Akgün